29 Nisan 2010 Perşembe

Demir'in doğum macerası


     Demir tam 7 ay 11 günlük..
  Oğlumu son ana kadar normal doğumla doğurmayı planlıyordum. Ta ki 17 Eylül doktor kontrolüne kadar. Doktorum çocuğun iyilik haline baktığında bi kaç gün içinde sezeryanla alınması gerektiğine karar verdi. Gününü benim belirlememi istedi. 2 gün sonra Ramazan bayramı olduğu için ve doktorum daha fazla beklemesini gerekli görmediği için 18 Eylülde doğurmaya karar verdim. Bayram gününe kalırsam hastahanenin çok verimli çalışmayacağını düşündüm. Demir de zaten 18 Eylülde tam 39 haftalık olacaktı. Apar topar aile üyelerine durumla ilgili bilgi verdikten sonra ertesi gün için hazırlanmaya başladım. İçimde hem çok büyük bir heyecan hem de korku vardı. Bıçak altına girme durumuna kendimi hiç alıştırmamıştım. Bütün gece gözüme uyku girmedi. Epidural anestezi ile doğum olacaktı. Genel anesteziyi tercih etmedim. Epidural anestezi sayesinde oğlumu doğar doğmaz görebilecektim. Belden aşağı kısım uyuşacaktı.
     Sabah saat 7'de hastahanede olmamız gerekiyordu. Saat 8:15'de ameliyata girdim ve 8.25'de Demir dünyaya geldi. Demir'in sesini duyar duymaz inanılmaz rahatladım. Bebeğim temizlendikten sonra hemen yanıma getirildi. Yanağı yanağıma deydi ve onu öptüm. İşte her kadının yaşaması gereken müthiş bir an ve yaşanan yoğun duygular.
    Demir hemen ilk muayenesi yapılmak üzere odadan alındı. Benim de dikişlerim atılmaya başlandı. Doktor dikişleri atarken ben de çocuğumun sağlık durumunu merak ediyordum. Herşey yolundaydı ve gayet sağlıklıydı. 3 kilo 870 grdı. Boyu da 52 cm'di. Telefon açıp bu konuda bilgi aldılar ve paylaştılar. Açıkçası bizim kontrol sonrasında beklediğimiz 3 kilo 500 gr civarıydı. İri bir bebiş olmuştu.
     Odaya döndüğümde herkes gülümsüyordu ve mutluydu. Ben de küçük oğluşumu çok merak ediyordum. Ona kavuştum. Herşey yolunda gitmişti ve bebişim gayet sağlıklıydı....